Duyguların ölçülmesi kadar zor bir şey yoktur değil mi? Aşkın sona erdiğini kabul etmek, yeni başlayan bir ilişkide pastanın bölüşüldüğü gibi geliyor insana. Denizli’de bir pasta varmış, herkes o pastaya katkı yapmak istiyor gibi. Ne kadar da garip ve sıkıcı bir benzetme, değil mi? Bu benzetme, ilişkilerde yer alan kategorilere sığmıyor aslında. Partnerler, ilişkide gerçek duyguları üretirken, ellerinden gelenin en iyisini yapmalı. Denizli’ye bu kadar fazla pasta çıkarmanın anlamı yok. Asıl önemli olan kaliteli üretim yapmak ve bu üretimi her geçen gün artırmak. Eğer üretim durursa, işte o zaman aşkın sonu geliyor demektir. Aşk, tüketilen bir şey değil, üretilen bir güzelliktir. İki taraf, farklı dünyaları buluşturarak ortak bir dil oluşturmalı. Eğer bu çaba yoksa, ilişki kısa sürede sonlanabilir. Göz temasından tutun da hayat rollerine kadar her detay önemlidir. Her adım karşılık bulmalı, her katılım önemli olmalı. Zaman içinde gerçek aşkın nasıl oluştuğunu birlikte keşfedeceğiz. Haydi, aktif olalım ve birlikte gerçek aşkı yaşayalım!